“…Tosun var gücüyle yeni bir iş aramaya girişmedi. “Nerede durduğum ve hangi pazarlanabilir özelliklere sahip olduğum konusunda uzun uzun düşündüm… Bir adım geri çekilmeye ve işleri aceleye getirmemeye çalıştım.” diye anlatıyor yaşadıklarını. Ailesiyle daha fazla zaman geçiriyordu ve yaşadığı semtle ve bağlı olduğu yardım kuruluşuyla ilgili etkinliklerde daha fazla yer almaya başlamıştı…”
Merhaba
Tosun’un önceki yazımda yarım kalan “dayanıklılığı artırmak” amaçlı öyküsünün bir kısmı daha CCL (Yaratıcı Liderlik Merkezi) den ödünç alarak yazıma başlıyorum. Birazcık dayanıklılık konusuna değinip daha sonra söz verdiğim gibi dayanıklılığını artırmaya çalışan “uygulamadaki yönetici” için otorite figürü olan güç çeşitleri üzerinde duracağım.
Önce şu, “uygulamadaki yönetici” deyimini benim tanımlarımla daha anlaşılır kılayım. CCL bir dizide topladığı 14 kitapçığın başına “uygulamadaki yönetici” için diye yazmış. Bence uygulamadaki yönetici, görev, rol, sorumluluk, bilgi, beceri, deneyim, niyet, zihniyet vb pek çok bakış açısıyla ağırlıkları değişen “Tosun-Kerim Karması” demek. Bugün içine katıldığım dinamiklere bakıp bu ağırlığı şimdilik “Küçük Tosun–Büyük Kerim (tK)” olarak ele alacağım güç çeşitlerine geçerken.
Birazcık daha dayanıklılık konusuna değineyim. Dayanıklılık neden önemli ? sorusuna yanıt arayan CCL bakın bu konuya 25 yıl önce nasıl girmiş.
CCL, 1984 yılında liderlerin gelişimine katkıda bulunan “kilit olaylar” üzerinde bir çalışma gerçekleştirir. Görür ki, katılımcıların %20 si, işlerini kaybetmemek, kariyer yaşamındaki terslikler, hatalar, başarısızlıklar ve kişisel travmalar gibi zorluklardan önemli dersler çıkardıklarını belirtirler. Aynı çalışma altı yıl sonra yinelenir. Karşılaştıkları zorlukları kilit öğrenme deneyimleri (benim hep yinelediğim “My Key Learnings”in Türkçe çevirisi) olarak tanımlayan katılımcıların oranı bu kez %34 olur. Giderik artan bir karmaşıklık ve çalkantı düzeyinin bir yansıması olan bu %14 lük artış, dayanıklılık kazanmanın önemini vurgulayan bir bulgu olarak kayıtlarda yerini alır. Bu durumda uygulamadaki yönetici (tK) dayanıklılığı artırıp güçlü olmalıdır. CCL i burada bırakmak istiyorum.
Peki bu “güç” dediğimiz şey ne menem bir şeydir ?
Bugün iftar hazırlıklarıma kalmadan hemen çatıya çıkıp İsmet hocaya görüşmeliyim ve yazımın yan tarafına ppt lerle görseller eklemeliyim ki aldıklarımı içselleştirerek iletebileyim.
“… Gücün kullanılması ve etkili bir şekilde kullanılması; organizasyonun başarısı, ilişkilerin yönetilmesi ve kişisel beklentilerin gerçekleşmesi açısından zorunludur. Kerim (tK) in gücü kullanabilme becerisi, çalışanların istekliliğini ve yetkinliklerini geliştirip zenginleştirebileceği gibi bitip tükenmesine de neden olabilir…Güç egemen olma ihtiyacından doğar. Güç kullanımı sürekli öğrenerek ve bilinçli bir çaba gösterilerek geliştirilebilir… Bazı durumlarda etkileme girişimleri karşılıklıdır ve güç karşılıklı olarak gidip gelir… Etkili yönetim, güçlü olmayı ve bu gücü yerinde ve zamanında kullanmayı gerektirir (tam bu sırada TRT radyo4 de “gücüme gidiyor böyle yaşamak” çalıyordu/2708091825).
Güç çeşitleri:
- Ödüllendirme gücü
- Zorlayıcı güç
- Otorite (yetki) gücü
- Referans gücü
- Uzmanlık gücü
- Bilgi gücü
- Bağlantı gücü
- Grup gücü
Seç beğen al. Güç duygusunu geliştirmenin ilk adımı onun varlığını kabul etmektir. Çoğumuz gücü kaba kuvvet olarak düşünürüz ya da başkaca olumsuz varsayımlarla gücü ortaya koymaktan ve kullanmaktan çekiniriz.
Oysa bütün güç temelleri, yöneticinin (tK) şirketinin amaçlarını gerçekleştirmesi ve kurumsal yaşamın sürmesi açısından kritik önem taşır. Moral, istek, iş tatmini, sorun çözme ve karar alma ve ekip çalışması gibi pekçok Kerimlik konu güç ile bağlantılıdır.
Güç kullanımında yolunuz hep aydınlık olsun.
Öykücü (mustafa@copcu.com)