“…Bir şirkette çalışıyordum ve bakım işlerinden sorumlu bir eleman vardı. Her iş gününün sonunda temizlik ve onarım işlerini yapardı. Biz yapılacak işleri not eder Kâni de yapardı. Kâninin iki ofisi vardı ve Kâni zamanının çoğunu bizde değil diğer ofiste geçirirdi. Aradığımzda Kâniyi bulamazdık. Çünkü biz mesaimizi bitirip çıktıktan sonra gelirdi. Bizim not ettiğimiz işler birikiyordu ve Kâni hiçbirini yapmıyordu. Eğer Kâni ile yüz yüze gelebilsem bizzat kendisine konuşacaktım. Canıma tak demişti. Bir gün ofiste bekledim ve Kâni ortalıkta görünmedi. Diğer ofise gittiğimde patronla (bölge müdürüyle) kahve içiyordu. Kan beynime sıçradı ve bağırmaya başladım…”
Sünnetçinin vitrinindeki çalar saat gibi oldu (dağarcığımda bugün bu varmış)
Merhaba
Yukarıdaki öykü Bay Templar’a aittir (*) Yazar bu öyküyü “yaptığım büyük hata” diye tanımlamaktadır. Yaptığını önemli hata kılan görünenin ötesindeki dinamikleri kitabının 162 nci sayfasında açıklamaktadır. Benzerini 1994 yılında bölge müdürü olunca eniştesi şirketine kazık atıp gitmiş olan kayınbiraderin vurdum duymaz rahatlığı ve aymazlığına katlanırken çektiğim sıkıntıları ve beraberindeki arkadaşın patrona modifiye jip yaparak özel konum edinişiyle güç sahibi oluşunu özümsemekte yaşamıştım. İkisi de kısa süre sonra işte uzaklaştırıldı. Bugün toplantıyı beklerken yanımda başka kitap yoktu ve Netdirekt’te öğle yemeği sonrasında HAGEM2 için kendimi yeniden formatlıyordum. Önce slaytımı yeniden yapılandırdım. Ana mesajım değişmedi. Ancak “3D” odağıma yerleşti. Hem de iki farklı versiyonu ile. Bu sırada ajandamda bulunan asetat kaplı A5 formatındaki “ana mesaj” vurgulu “el kartım”ın arkasına şunları yazdım:
Önce UN açılış yapacak ve hemen sahneye fırlayıp “Merhaba” dan sonra “Ben NKM” sözleriyle bir soru soracağım. Bu sorunun yanıtlarını yazsınlar diye Kerem’den küçük not kağıtları da getirdim. Sorum şu: “Hayatta en çok değer verdiğiniz ilk 3 şey nedir ?”. Bu sorunun yanıtlarını hemen yazacaklar ve kağıtları toplayıp finaldeki konuşmam öncesinde değerlendirmemi yapmış olup katılımcılarla paylaşacağım. Bu sorunun yanıtlarından beklediğim fayda “özgüven” için temel olan ilk bakışa dikkat çekebilmektir ki aslında bu durum hem 32 küçük beceriden ilk sekizini barındıran birinci evre olan “Lead Self/Kendine Liderlik” tir; hem de Bay Covey’in “4L” nin tümü için geçerlidir.
Sıra bana gelinceye kadar UN dikkatle izleyip “anahtar sözcükleri” ve “ana mesajları” yakalayıp final başlangıcında pekiştirip bütünleşeceğim. Yapacaklarımın ana hatları:
* HAGEM1 deki ana mesajımla (Kendinizi sorgulayın > Farkındalığınızı geliştirin > Sahip olduğunuz değerlerin farkına varın > Etkinleştirin ve > Geleceği şekillendirin) zenginleştirdiğim üç dakikalık Kerem’in filmini gösterip soracağım:
* Ne kaldı aklınızda ?
* Kerem bu özgüveni nasıl kazanmış ? > Beklediğim yanıt “uykusuz geceler” ve “emeksiz yemek olmaz”
* Kimler buraya gelirken internetten “özgüven” hakkında bilgi edindi ? Özgüven nedir ?
* Konyalı Mehmeti tanıyor musunuz ? Bana hatırlatın da finalde onun öyküsünü anlatayım.
Sonra slaytı gösterip “karmaşa”nın ardındaki basitliği (sadeliği) bulmaya çalışacağım ve bu amaçla da;
* Semboller, yazılar, formüller siz ne görüyorsunuz ? Neresi sizi etkiliyor (merak ya da gizem) ?
* Dün blogumda “Penguenle Sevişmek” konulu bir yazı yazdım okudunuz mu ?
Sonra slaytın animasyonu ile karmaşayı kapatıp sadece gülen yüz üzerinde “3D” görünecek. İşte bu “3D” i bugün sohbetin ana konusu olan “özgüven” le ilişkilendirmede iki farklı “3D” versiyonu açıklayacağım. Bunlar;
* Başarının 3 boyutu (Three Dimensions of Success) olan: D1/Determination > D2/Discipline ve > D3/Dedication olacak ki bunları yüzlerce kez dillendirdim. Bu nedenle amacım bu “3D” den “Özgüven”in tanımında yer alan “3D” e geçiş olacak. Madem ki özgüven kişinin kendisiyle ve çevresindeki insanlarla barışık olması ve madem ki bu özgüven bir duygusal gereklilik; o halde kişi bunu nasıl gösterecektir ki özgüvenini geliştirmek isteyen kişi daha mutlu (sizce mutluluk nedir ?) olmak için olgunlaşırken (Olgunluk nedir ?) ve mükemmellik yolunda ilerlerken (sahi mükemmellik nasıl oluşur ?) neleri yapsın ya da yapmasın ? Basiretli tacir yaptıkları kadar yapmadıklarından da sorumludur (Laf aramızda şimdi yine başımı blogumdan kaldırıp ülkemin haline bakınca Retogillerin yaptıkları; Kemogillerin ise yapmadıkları beni kahrediyor ve umutlarımı köreltiyor. Birisi ağzına geleni söylerken “her istediğini söyleyen hiç istemediğini işitir” sözünü yalancı çıkarıp işitmiyor; sanki “sağır kurbağa”; diğeri ise “öfkeyle kalkan zararla oturur” sözüne inanıp yerinden hiç kalkmıyor sanki gurg tavuk. Öte yandan kimi zaman Devogillerin çıkışını bile haklı gördüğüm olmuyor değil. Neyse. Konuyu dağıtmayalım).
Bu soruların yanıtları da SWOT ve VIP-ERIC de yatıyor ki onu da inşallah HAGEM3 de “Öykülerle Öğrenmek” konulu bir söyleşi olursa ondan sonra açıklağa kavuştururuz.
Sözün özü; birey özgüven sağlamak ve geliştirmek için GAT dengesiyle MASlaşmak için RAW olabilirse, sahip olduğu yetkinlikleri beceriye dönüştürürse ve kendi SWOTunda nelerin taahhüdünü kendine verirse “Strateji Tuvali” ile geleceğini şekillendirmek için aydınlık yollarda keyifle ilerler.
Öykücü
(*) R.Templar / Güç Sihirbazı
https://www.google.com.tr/search?q=R%C4%B0CHARD+tEMPLAR&newwindow=1&espv=2&tbm=isch&tbo= u&source=univ&sa=X&ved=0ahUKEwjehIuxr-TPAhXGUhQKHdQfDngQsAQIQw&biw=1920&bih=940