Mustafa COPCU
delete
YaÅŸam Büfesinde “DeÄŸiÅŸim > Dö... “…Üçüncü bin yılda iÅŸ yaÅŸamındaki temel deÄŸiÅŸiklik teknolojik ve beceri geliÅŸtirmek kadar (ve hatta daha fazlası) deÄŸer sistemi ve zihin haritalarındaki dönüşümle ilgili olacaktır (paradigma sapması). Çok iyi bir satranç oyuncusu olduÄŸunuzu ve birdenbire önünüzdeki satranç tahtasının kaldırılıp bir video oyunu ile baÅŸbaÅŸa bırakıldığınızı düşünün. Satrançta baÅŸarılı olmak için düşünmek, strateji geliÅŸtirmek ve planlamak gerekirve bunun için de bolca zamanınız bulunur. Oysa bir joystick ile oynamak zorunda olduÄŸunuz...
delete
YaÅŸam Büfesinde “Kirpiyi Bulmak&... “…Zamanın behrinde soguk kış günleri geldiÄŸinde pekçok hayvan ve en çok da kirpiler soguktan kırılır geçermiÅŸ. Çünkü kirpilerin kendilerini soÄŸuktan koruyacak kürkleri yokmuÅŸ (ÅŸimdi var mı ?). O soÄŸuk günlerin birinin sabahında kirpiler birbirlerinin vücud ısılarından yararlanmak istemiÅŸler. Çok sayıda oklu kirpi birbirine hayli yaklaÅŸmaya baÅŸlamış. Biraz zaman geçince oklarının farkına varırlar; canları acır ve ayrılırlar. Böyle olunca da yeniden üşümeye baÅŸlarlar. Tekrar birbirlerine yaklaşırlar. Oklar birbirlerini...
delete
YaÅŸam Büfesinde “Kör Alan”... “…Visibilia Ex Invisibilibus > Gördüğümüz ve dokunduÄŸumuz herÅŸey görünmeyenlerden kaynaklanır…; Kimsen o ol. Ya da olman gerektiÄŸi gibi ol. KiÅŸi kendi gerçekliÄŸi olmadan, kim ya da ne olduÄŸunu nereden bilebilir ki ? Hiçbir ÅŸeyden korkma. Ölümden bile…Yeter ki yaÅŸarken ölme. Ölümün en güzel tarafı bir kez daha öldürememesidir. Siz biricik bir dünyada bin kere ölmeyi tercih etmedikçe… O nedenle kendini tanı. DeÄŸerini bil. Hayatı gör. Dünyayı yaÅŸa. YaÅŸadıkların hoÅŸuna gitmezse bakış açına bir bak. Bilincini...
delete
YaÅŸam Büfesinde “MORBAYLES (n2-1... “…  Üçüncü turu aÅŸamıyorum. Uykularım düzensiz. İç dünyam karmaşık. Otoriteyle çatışıyorum. Emeklilik kararı için iniÅŸ çıkış sergiliyorum. Rolleri çalıyorum. Hırçınlaşıyorum. Tercihlere takılıyorum. Tavrımı açıkca ortaya koyacağım. HesaplaÅŸacağım. SessizliÄŸim artıyor. İçimdeki fırtına öfkeye dönüşüyor. Beklentilerimin olmayışına kahroluyorum. Åžimdi ben saÄŸlıklıyken böyle olursam yarınlar için kendimden korkuyorum. Beklemedeyim ama sabrım yok; üçüncü turu aÅŸamayınca radikal önlemlere yöneliyorum....
delete
YaÅŸam Büfesinde “DüşeÅŸ”... “…Allah elimize iki zar vermiÅŸ. “DüşeÅŸ atarsak yolun sonuna geldin demektir” diye de bizi uyarmış. Biraz acımasız davranmış ve zarlardan birini de kimileri için (bizim için) baÅŸtan ÅŸeÅŸ (altı) atıvermiÅŸ. Ä°tiraz edemezsin ki; gücün yetmez. Ä°kinci zarın ÅŸeÅŸ gelip gelmemesi sana kalmış. Akıllıysan baÅŸtan sona yek olsun diye, dü olsun, hiç olmazsa cardan öteye gitmesin diye, gayret edersin. Keyfinden vazgeçip azıcık eza cefaya razı olup zarı her eline aldığında düşünürsün; dudaklarına götürüp öpersin; dualarında...
delete
YaÅŸam Büfesinde “Dolu Kova (IMEC... “…Virginia’da bir dostum vardı.Kore savaşında bir esir kampında Türk askerleriyle birlikte kalmıştı. Türk askerleriyle ilgili gözlemlerini bana şöyle anlattı:” Biz Amerikalılar kendimize bakmayı beceremiyorduk. Türkler bizi arkadaÅŸları gibi görüyorlardı. Hiç unutmam, Hakim isimli bir arkadaşım vardı. Hastalandığım zaman bana yiyecek getirdi ve bir Türk arkadaşına bakar gibi baktı. Onlar hayatta kalabilmeyi biliyorlardı. Oysa bizden fazla yiyecekleri yoktu. Ancak neleri varsa paylaşıyorlardı. Kendimi ölüm döşeÄŸinde...
delete
YaÅŸam Büfesinde “EÄŸrilen DoÄŸru... “…Kısa vadede iyi sonuç verecek iÅŸler genellikle önemsizdir. Ä°yi sonuçlar da kalıcı olmaz. Çünkü istenmeyen nedene sebep olan “kök neden (root cause)” e kısa sürede ulaşılamaz ve ulaşıldıktan sonra da kısa sürede ortadan kaldırılamaz. Kötü bir durumdan kalıcı olarak çıkmak için alınacak ciddi her önlem ilk aÅŸamada durumu mevcuttan da kötüye götürür. Türkçede bu kavramı anlatan en yakın özdeyiÅŸ “sular durulmaz, bulanmadan” önermesidir. Yani kısa vadede daha fazla bulanıklığa razı olunmazsa,...
delete
YaÅŸam Büfesinde “Kâninin Jipler... “…Bir ÅŸirkette çalışıyordum ve bakım iÅŸlerinden sorumlu bir eleman vardı. Her iÅŸ gününün sonunda temizlik ve onarım iÅŸlerini yapardı. Biz yapılacak iÅŸleri not eder Kâni de yapardı. Kâninin iki ofisi vardı ve Kâni zamanının çoÄŸunu bizde deÄŸil diÄŸer ofiste geçirirdi. Aradığımzda Kâniyi bulamazdık. Çünkü biz mesaimizi bitirip çıktıktan sonra gelirdi. Bizim not ettiÄŸimiz iÅŸler birikiyordu ve Kâni hiçbirini yapmıyordu. EÄŸer Kâni ile yüz yüze gelebilsem bizzat kendisine konuÅŸacaktım. Canıma tak demiÅŸti. Bir gün ofiste...
delete
YaÅŸam Büfesinde “Penguenle SeviÅ... “…Temel ve Dursun Güney kutbuna gitmiÅŸler. Eskimo köyünün dışındaki bir igloda bir ay kadar vakit geçirdikten sonra köydeki barın barmeniyle sohbete baÅŸlamışlar. “Sizin buralarda beyaz kadın bulunur mu ?” diye soran Temel’e ÅŸaÅŸkınlıkla bakan barmen “Bulunur” demiÅŸ. Temel “Peki siyah kadın bulunur mu ?“diye devam edince, barmen “Ara sıra” demiÅŸ. Temel’in üçüncü sorusu da “Yarısı siyah yarısı beyaz kadın bulunur mu ?” olunca barmen kızgınlıkla ÅŸaÅŸkınlık arasında...
delete
YaÅŸam Büfesinde “4K1966 > 4Y2016... “…Bir sirkte çalışan ve insanları kahkahalara boÄŸan bir maymun her akÅŸam eve yorgun argın bir ÅŸekilde gelirmiÅŸ ve evde hiç gülmezmiÅŸ. DiÅŸi maymun onu tatlı dille, güler yüzle karşılarmış. DiÅŸi maymun kocasının bu suratına daha fazla dayanammış ve sitem ederek sormuÅŸ: “Eve geliyorsun yüzünden düşen bin parça. Halbuki sen dışarıda yüzlerce kiÅŸiyi güldürüyorsun. Etrafa neÅŸe saçıyorsun. Ne olur sanki bir de akÅŸamlara bana bir güler yüz göstersen ?“. Maymun hiç istifini bozmadan şöyle söylemiÅŸ: “Kusura...

« Previous Entries Next Entries »