Mustafa COPCU
delete
YaÅŸam Büfesinde “HuÅŸu ve Umut&#... “….Genç kız evliliÄŸinin üçüncü ayında annesine geldi. SevdiÄŸi adamla evlenmiÅŸti; sevildiÄŸini de biliyordu. Ancak bir ÅŸeyler yolunda gitmiyor gibiydi… Anne kız herkesin terk ettiÄŸi sahilde gün batımını seyrettiler. Anne uzun bir süre sessiz kaldı. Çocuklarına yapabileceÄŸi en güzel iyiliÄŸin, onları dinlemek olduÄŸunu biliyordu. Åžimdi de dinledi. Genç kız da dinlenildiÄŸinin farkındaydı…AkÅŸamın çöküşüyle sakinleÅŸen sular, karanlığı yavaÅŸ yavaÅŸ yudumlarken “Bak” dedi anne nihayet. Kızının meraklı...
delete
YaÅŸam Büfesinde “Çatlayan Damar... “…YaÅŸlı kızılderili reisi kulübesinin önünde torunuyla oturmuÅŸ, az ötede birbiriyle boÄŸuÅŸup duran iki kurt köpeÄŸini izliyorlardı. Köpeklerden biri beyaz, biri siyahtı ve oniki yaÅŸuındaki çocuk kendini bildi bileli o köpekler dedesinin kulübesinin önünde boÄŸuÅŸup duruyorlardı…Dedesinin sürekli göz önünde tuttuÄŸu, yanından ayırmadığı iki kurt köpeÄŸiydi bunlar. Çocuk kulübeyi korumak için bir köpeÄŸin yeterli olduÄŸunu düşünüyor, dedesinin ikinci köpeÄŸe neden ihtiyaç duyduÄŸunu ve renklerinin neden illa da siyah...
delete
YaÅŸam Büfesinde “HAGEM3-Sorgulam... “…Küçük kızın babası Ä°spanya’ nın en ağır siyasi cezalarının verildiÄŸi bir hapishanede mahkumdu. Fırsat bulduÄŸu her hafta sonu babasını ziyaret için annesiyle birlikte hapishaneye giderdi… Yine bir ziyarete giderken babası için çizdiÄŸi resmi yanında götürdü. Ancak hapishane kurallarına göre özgürlüğü çaÄŸrıştıran her türlü ÅŸeyin mahkumlara verilmesi yasaktı. Bu nedenle kağıda çizdiÄŸi kuÅŸ resmini kabul etmemiÅŸler ve kağıda oracıkta yırtmışlardı…Çok üzülmüştü küçük kız. Babasına söyledi...
delete
YaÅŸam Büfesinde “HAGEM2-Elmalı ... “…Öğrencisi “Tabii efendim” deyince genç adam da daha zayıf bir sesle “Tamam” dedi.. Oyun baÅŸladı. Her ÅŸeyi en iyi yapan, her ÅŸeyde en baÅŸarılı genç adam boncuk boncuk terliyordu. Yaptığı her atak, bilgenin öğrencisi tarafından ustaca savuÅŸturuluyordu. Genç adam terlemeye devam ediyordu. Bir süre sonra savunmaları düşmeye baÅŸladı. Öğrenci, usta hamlelerle genç adamı sıkıştırmaya baÅŸlamıştı…Genç adam bir an bilge kiÅŸiye baktı. Gözleri korku doluydu. Bilge kiÅŸi birden bir el darbesiyle satranç...
delete
YaÅŸam Büfesinde “HAGEM 1- Bolero... “…Genç bir adam kendi yöresinde çok tanınan bir bilgenin yanına gitti. Derdi biraz farklıydı. Genç yaşında hep baÅŸarı kazanmıştı. Babasından devraldığı küçük iÅŸi hızla büyütmüş, zengin olmuÅŸtu. Çevresindeki herkes ona saygı gösteriyordu… Düşmanı yoktu. EvliliÄŸi baÅŸarılı olmuÅŸ, çok genç yaÅŸta baÅŸlayarak birkaç kez baba olmuÅŸtu. Ve genç adamın derdi de buradan sonra baÅŸlıyordu. Bu kadar erken baÅŸarı, çok baÅŸarı, çok sayılmak yüzünden bütün çevresindeki insanları küçük görmeye baÅŸlamıştı…Genç...
delete
YaÅŸam Büfesinde “Bilginin ZekatÄ... “…Bir gün bir tanıdığı Sokrat’a rastladı ve dedi ki “Arkadaşınla ilgili ne duydum biliyor musun ?” “Bir dakika bekle” diye yanıtladı büyük filozof. “Bana bir ÅŸey söylemeden önce senin küçük bir testten geçmeni istiyorum. Buna “üçlü filtre testi” deniyor“. Adam ÅŸaÅŸkınlıkla yineledi: “Üçlü Filtre“. “DoÄŸru” diye sözlerini sürdürdü Sokrat. “Benim arkadaşım hakkında konuÅŸmaya baÅŸlamadan önce, bir süre durup ne söyleyeceÄŸini filtre etmen iyi bir...
delete
YaÅŸam Büfesinde “TaÅŸ ve Heykelt... “…Adam bir hafta yoÄŸun bir ÅŸekilde çalıştıktan sonra pazar sabahı kalktığında bütün bir haftanın yorgunluÄŸunu çıkarmak için eline gazetesini aldı ve bütün gün miskinlik yapıp evde oturacağını düşündü. Tam bunları düşünürken oÄŸlu koÅŸarrak geldi ve sinemaya ne zaman gideceklerini sordu. Baba oÄŸluna söz vermiÅŸti, onu bu hafta sonu sinemaya götürecekti ama hiç dışarıya çıkmak istemediÄŸinden bir bahane uydurması gerekiyordu. Gözüne gazetenin promosyon olarak dağıttığı dünya haritası iliÅŸti. Önce dünya haritasını...
delete
YaÅŸam Büfesinde “Bağışlama... “…On iki yaÅŸlarında bir çocukken okul harçlığımı çıkartmak için evlere gazete dağıtıyordum ve adını ÅŸimdi anımsayamadığım o yaÅŸlı bayan da benim müşterimdi. Bana “bağışlama” konusunda öyle güzel bir ders verdi ki umarım bir gün ben de bir baÅŸkasına benzer duygularımı aynı güzellikte iletme fırsatını bulurum. Sıkıntıdan patlamak üzere olduÄŸumuz bir cumartesi günüydü. Arkadaşımla birlikte yaÅŸlı bayanın arka bahçesinde bir köşeye gizlenerek yerden aldığımız taÅŸları evin çatısına atıyorduk....
delete
YaÅŸam Büfesinde “Tutku ve Kurunt... “…Günlerden bir gün zengin bir baba oÄŸlunu bir köye götürdü. Bu yolculuÄŸun tek amacı vardı, insanların ne kadar fakir olabileceÄŸini oÄŸluna göstermek. Çok fakir bir ailenin çiftliÄŸinde bir gece ve bir gün geçirdiler. Yolculuktan dönerken baba oÄŸluna sordu: “Ä°nsanların ne kadar fakir olabildiklerini gördün mü ?“. “OÄŸlu “Evet” deyince ikinci soruyu sordu: “Ne öğrendin peki ?“. OÄŸlu şöyle yanıtladı: “Åžunu gördüm: Bizim evde bir köpeÄŸimiz var onlarınsa dört. Bizim bahçemizin ortasına...
delete
YaÅŸam Büfesinde “Kerteriz Defter... “…Bay Ram çok ilginç bir müzik öğretmeniydi. Sınıfımızda müzik konusunda en yeteneksiz olduÄŸunu düşündüğümüz kiÅŸilere bile farklı müzik aletlerini çaldırmayı baÅŸarmıştı. Flüt, mandolin, baÄŸlama, gitar ve darbuka…Sıradan bir lisede müzik dersleri öylesine seçmeli derslerdendir. Bizim lisede de öyleydi; ta ki Bay Ram gelinceye kadar. Sınıfa ilk geldiÄŸi günü anımsıyorum. İçeri büyük bir spor çantayla girmiÅŸti ve bize müzik dersiyle ilgili ne düşündüğümüzü sormuÅŸtu. Birkaçımızın yalandan “Müzik...

« Previous Entries Next Entries »