delete
Yaşam Büfesinde “Zirve Kayması&... “…Fransa’da ağır işçilerin işleri hakkında ne düşündüklerini incelemek üzere araştırmayı yürüten bir görevli, bir inşaat alanına gönderilir. Görevli ilk işçiye yaklaşır ve sorar : “Ne yapıyorsun ?“. “Nesin sen kör müsün ?” diye öfkeyle bağırır işçi. “Bu parçalanması imkansız kayaları ilkel aletlerle kırıyor ve patronun emrettiği gibi bir araya yığıyorum. Cehennem sıcağında kan ter içinde kalıyorum. Bu çok ağır bir işi, ölümden beter“. Görevli hızla oradan uzaklaşır...
delete
Yaşam Büfesinde “Yedi Onluk 5... …Bir baba ile oğlu ormanda yürüyüş yapıyorlarmış. Birden oğlan takılıp düşmüş ve canı yanıp “Ahhhhhhhhh” diye bağırmış. İlerideki dağın tepesinden “Ahhhhhh” diye bir ses gelmiş. Çocuk şaşrımış. Merak edip “Sen kimsin ?” diye bağırmış. Aldığı cevap “Sen kimsin ?” olmuş. Aldığı cevaba kızan çocuk “Sen bir korkaksın” diye bağırmış. Dağdan gelen ses “Sen bir korkaksın” olmuş. Çocuk babasına dönüp “Baba ne oluyor böyle ?” diye sormuş....
delete
Yaşam Büfesinde “Yedi Onluk 4... “…Camide uyanıyorsunuz. Bir tahta sandık içerisinde, herkes karşınızda saf durmuş, iyiliğinize dua ediliyor ve tüm haklar helal edilmiş vaziyette. Sandıktan doğruluyorsunuz, yaşlı, olgun ve ağırbaşlı olarak. Herkes etrafınızda büyük bir itibar, iltifatlar, çocuklar, torunlar, hepsi hazır. Arabanıza kurulup evinize gidiyorsunuz. Doğar doğmaz devlet size maaş bağlıyor, aylık veya üç ayda bir maaşınızı alıyorsunuz. Ne güzel, hazır maaş, hazır ev…Altmışlı yaşlara kadar herşey garanti, huzur içinde yaşıyorsunuz....
delete
Yaşam Büfesinde “Yedi Onluk 3... “…Birgün kentin sanat merkezini gezen çocuğun biri, bir mağazanın vitrininde çok hoş bir tablo görür. Tablo belli ki oldukça pahalıdır. Çocuk bu tabloyu bir sonraki yıl abisinin doğum gününe almak ister ve bir iş bulup kıt kanaat geçinerek biriktirdiği tüm para ile o mağazaya gider. Şanslıdır, tablo hâla satılmamıştır. İçeri girer ve tabloyu bir süre yakından izledikten sonra resmi yapan sanatçıyı bulur ve “Abimin doğum günü için bu resmi satın almak istiyorum, tüm param da bu kadar” der. Ressam bir süre düşündükten...
delete
Yaşam Büfesinde “Yedi Onluk 2... “…Bir grup öğrenciden Dünyanın Yedi Harikası’nın neler olduğunu düşündüklerine ilişkin bir liste yapmaları istenir. Aralarında anlaşmazlıklar çıkmasına karşın aşağıdakiler en fazla oyu alanlardır: 1.Mısır’ın Büyük Piramitleri; 2.Taç Mahal; 3.Büyük Kanyon; 4.Panama Kanalı; 5.Empire State Binası; 6.St.Peter Bazilikası; 7.Çin Seddi... Öğretmen oyları toplarken, sessizce duran bir kız öğrencinin henüz kağıdını vermemiş olduğunu farkeder. Sonra öğrencisine kendi hazırladığı liste ile ilgili bir problem...
delete
Yaşam Büfesinde “Yedi Onluk 1 (S... “…Yaşlanmaya karşı en iyi korunma yolu düşlerinizdir. Hiçbir şey, bir düşün olduğu denli gerçek olamaz. Düşleriniz, “şimdiki siz” ile “olmak istediğiniz siz” arasındaki bağlayıcı köprüdür. Başarı para değildir. Başarı güç değildir. Başarınızın ölçüsü, sizde ve düşlerinizde saklıdır. Düşleriniz, en güvenilir dayanağınızdır. Ona güvenle dayanırsanız, yaşlandığınızda bile yaşlı olmadığınızı görürsünüz…”   Merhaba Aradan üç gün geçti. Hava azıcık da olsa...
delete
Yaşam Büfesinde “Kişisel Kalkan... “…İlk kez Londra’ya gelmiş bir adam sabah otelinden çıkarak kenti dolaşmaya karar verdi. Henüz yola çıkmıştı ki, çevresi kalın bir sis tabakasıyla çevrildi. Adam, nasıl olsa birazdan geçer diyerek yoluna devam etsiyse de, sis kalkmak şöyle dursun, daha da yoğunlaştı. Bir süre sonra çevreyi beyaz bir karanlık kapladı. Geri dönmeye karar verdiğinde adam, burnunun ucunu bile göremez haldeydi. Yolunu kaybedeceği korkusu içinde “Hey bir yol gösteren var mı ?” diye bağırmaya başladı. Biraz sonra omuzuna bir el dokundu...
delete
Yaşam Büfesinde “Haydi AbbasR... “…Bir gün Tanrı duyguları yaratmış ama bakmış ki bunlar çok yoğun ve güçlü şeyler ve insanlar henüz bunlara hazır görünmüyorlar; bunları bir kutuya koymuş ve bir meleğine emanet etmiş. Bu kutuyu ona söyleyinceye dek hiç açmamasını hatta aralayıp bakmamasını tembihlemiş… Bir zaman bu meleğin dünyaya inmesi gerekiyormuş. Kutuyu yanında götürmemek için bir başka meleğe teslim etmiş ve ona kesinlikle açmamasını yoksa Tanrı’nın çok kızacağını söylemiş. Ancak bu ikinci melek kutunun içindekileri çok merak...
delete
Yaşam Büfesinde “Akrostiş”... “…Bir kırlangıç, bir adama aşık oldu. Ve adamın penceresinin önüne konup ona “Ben seni çok seviyorum, lütfen pencereyi açıp beni içeriye al da birlikte yaşayalım” dedi. Adam “Olmaz alamam…Sen bir kuşsun ve bir kuş bir adama aşık olamaz” diye yanıt verdi. Kırlangıç bir süre sonra tekrar geldi ve “Lütfen pencereyi açıp beni içeri al birlikte yaşarız. Hem ben sana dost ve arkadaş olurum canın da sıkılmaz birlikte yaşar gideriz…“dedi. Adam onu yine geri çevirdi. Zaman geçti ve sonbahar...
delete
Yaşam Büfesinde “Gökkuşağı&#... “…Dünyanın tüm renkleri birgün biraraya toplandılar ve hangi rengin en önemli, en özel olduğunu tartışmaya başladılar. Yeşil “Elbette en önemli renk benim. Ben yaşamın ve umudun rengiyim. Çimenler, ağaçlar, yapraklar için seçilmişim…Şöyle bir yeryüzüne bakın, her taraf benim rengimle kaplı” dedi. Mavi hemen atıldı ve “Sen yalnızca yeryüzünün rengisin. Ya ben ? Ben hem gökyüzünün hem denizin rengiyim. Gökyüzünün mavisi insanlara huzur verir ve huzur olmadan siz hiçbir işe yaramazsınız” dedi....

« Previous Entries Next Entries »